Emzirme oranlarının artırılmasına yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla Koru Hastaneleri ile Doğasında Doğum Derneği işbirliğinde, çiçeği burnunda anne ve anne adayları yarıştı. Yarışma sonucunda anneler hem eğlendi hem de öğrendi. Emzirmenin çocuklarının sağlığını nasıl etkilediğinin bilincine varan anneler, bundan sonraki süreçte daha dikkatli olacaklarını dile getirdiler.
Dünya Emzirme Haftası, ülkemizde her yıl 1- 7 Ekim tarihleri arasında, emzirmeyi teşvik etmek, farkındalığı artırmak, anne ve bebek sağlığını iyileştirmek için kutlanıyor. Koru Hastaneleri ile Doğasında Doğum Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenen Emzirme Paneli etkinliğinde ebeveyn adayları ve çiçeği burnunda anneler hem bilgi sahibi oldu hem de yarıştı.
Panele katılanların, emzirme ve anne sütünün önemini daha iyi anlayacağını söyleyen Koru Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Başkanı aynı zamanda Doğasında Doğum Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Aydan Biri, emzirmenin anne bebek sağlığı ve ülke refahı ile ilgili olumlu sonuçların yadsınamaz bir gerçek olduğunu ve bu sonuçların farkındalığı artırarak annelerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini kaydetti. Anne sütünün sadece bir besin olmadığını aynı zamanda bebeği hastalıklardan da koruduğunu belirten Biri, hiçbir mama ya da ek gıdanın anne sütü ile mukayese edilemeyeceğine dikkat çekti.
Türkiye’deki emzirme oranlarındaki yetersizliğe vurgu yapan Biri, “TNSA 2013 verilerine göre, bebeklerin yüzde 58’i ilk iki ayında sadece anne sütü ile beslenirken, bebeğin büyümesiyle birlikte bu oran azalıyor. 4-5 aylık bebeklerde ise, ne yazık ki yüzde 10’lara kadar düşüyor. Ülkemiz için bu oranlar oldukça düşündürücü ve üzücüdür. Amacımız bu oranları yükseltmek, bebeklerimizin sağlığı için emzirmenin teşvikini ve devamını sağlamaya çalışmaktır.” şeklinde konuştu.
Ülkemizdeki emzirme oranları tüm çabalara rağmen artırılamadığına dikkat çeken Biri, “Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, üniversite ve özel sektördeki hastanelerin çoğunluğu bebek dostu hastanesi olmasına rağmen, hala emzirme oranları ilk 6 ayda yüzde 9 civarında kalıyor. Ülkemizde emzirme oranlarının tüm çabalara rağmen artırılamadığı görülüyor. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) 2020-2030 yılları arasındaki hedeflerinde ilk 6 ay emzirme oranının %50 ve üzerine çıkarmak olduğunu göz önünde bulundurursak, ülkemizde hedefe ulaşmak için, emzirme farkındalığını artırmak gerekiyor. Emzirmenin, anne bebek sağlığı üzerine faydalarının yanı sıra aile ve ülke ekonomisine de faydasının olduğu bir gerçek.” dedi.
Emzirmeye başlama oranlarının yüksek olup, hemen akabinde emzirmenin kesintiye uğramasının önemli bir problem olduğunu belirten Biri, anne sütünün verilmesi konusunda farkındalık oluşturmak için Koru Hastanelerinde yaklaşık 2011 yılından bu yana Emzirme Danışmanlığı Polikliniğinde hizmet verdiklerini söyledi.
Emzirmenin kadın ve çocukların, sağlığını, refahını ve yaşamını iyileştirdiğini dile getiren Biri, “Emzirmek, doğum sonrası süreçte annenin daha hızlı iyileşmesine yardımcı olur, rahmin gebelik öncesi boyutuna daha hızlı dönmesini sağlayarak, kanama riskini azaltır.” diye konuştu.
Emzirmenin bütün canlılar için doğal ve en temel beslenme şekli olduğunu dile getiren Biri, şunları söyledi: “Anne sütü her bebeğe özel hazırlanan kıymetli bir besindir. Yeni doğan sağlığı açısından dramatik faydaları vardır. Emzirme anne ve çocuk sağlığını olumlu yönde etkiler. Araştırmalar, uzun süreli emzirilen bebeklerde, astım, Tip I ve Tip II diyabet ve obezite gibi hastalıkların görülme sıklığının azaldığını gösteriyor. Emzirilen bebekler ani bebek ölüm sendromu (SIDS) açsından da düşük risk altındadır. Anne sütü, bebeklerde uykuyu destekleyen hormonlar içerdiği için, anne sütü alan bebekler daha rahat uykuya geçerler ve daha huzurludurlar. Emziren anneler de bu sebeple daha fazla dinlenme fırsatı bulurlar. Emzirmenin kadın sağlığı açısından bir diğer faydası da meme kanseri üzerine ciddi koruyucu etki sağlaması. Anne sütü bir besin olmasının dışında bebeği ciddi şekilde hastalıklardan korur. Emzirmek her anneyi güvende tutar.”