Gebelik ve doğum hem psikolojik hem de fiziksel gerçek güç ortaya koyma sürecidir. Bu inanılmaz süreçte kadın oldukça başarılıdır. Gebelik ve doğum sırasında sadece gebeliğe bağlı ortaya çıkabilecek ve tüm çabalara rağmen önlenemeyecek çeşitli sorunlar çıkabilir. Bu sorunları göze alarak bir bebek sahibi olmayı isteyen kadın oldukça uzun gebelik süresine ve doğuma sabırla katlanır. Bunun bir çok kadın tarafından gayet güzel bir şekilde başarıldığı sadece etrafımıza kısa bir an baktığımızda bile görülebilir.
Bugün için bu kadar gelişmiş teknoloji, cihazlar ve testlere rağmen, doğumun ne zaman başlayacağı bilinemez, o yüzden normal doğuma karar veren çiftin, ailesinin ve hekimin sabırla beklemesi gereklidir. hiç bir zaman bir insanın ağrıyı beklediği düşünülemez ama bir bebeğin gelişi için bu sancılı sürece ihtiyaç vardır. Yine hiç bir sancı, doğum hariç bir ödül, bir mucize ile bitmez!!
Kırk hafta gibi bir gebelik süresine sabırla katlanan gebenin, bebeğine sağlıklı bir şekilde kavuşması için biraz daha sabıra ve gayrete ihtiyacı vardır; bu da doğum sürecinin kendisidir. Doğumun gerçekleşmesi için gereken değişimler ve doğum sırasında ağrılı bir süreç oluşur. Dolasıyla doğumu beklerken sancıları beklediğimizi düşünebilriz. Ne doktor hastası acı çeksin ister ne de buna izin verir, ama düşündüğümüzde doğumun gerçekleşmesi bu sürece bağlıdır. Genellikle normal seyrinde giden bir gebelik durumunda, 37-38 hafta civarında fetusun durumu, plasentanın(eşin) özellikleri, annenin durumu değerlendirilerek normal doğum için bir öngörüde bulunmaya çalışırız. Ve her şey olumlu görünüyorsa beklemeye başlarız. Neden bekleriz? Rahimin kasılmaları bebeğin doğum yoluna yerleşmesi, itilmesi , dış dünyaya çıkması için gereklidir. Bu kasılmalar çeşitli nedenlerden ötürü kadında ağrı oluşturur, doğum eyleminin başında aralıkları ve şiddeti az olan bu kasılmalar doğum eylemi ilerledikce gittikçe şiddetlenir, buna bağlı olarak da hissedilen ağrı artar. Kasılmalar (ağrılar) anne ve bebeğe zarar vermez, sadece fetusu doğum kanalına yerleştirip, doğması için gereklidir.
Doğumdaki en önemli kişi annedir. Sağlık ekibi, doğumun seyri, doğal ilerleyip ilerlemediğinin belirlenmesi, annenin ve bebeğin sağlık durumunun izlenmesinin yanı sıra anneyi bu or süreçte destekler. Kasılmalar boyunca rahim ağzının açılması, tam açıklıktan sonra bebeğin itilmesi (ıkınma) annenin başarması gereken işlerdir. Doktor, bebek doğum kanalında yeterince ilerledikten sonra, kontrollu bir şekilde bebeği doğurtur.Annenin ve bebeğin sorunsuz bir şekilde doğumu tamamlaması için sağlık ekibi oldukça önemlidir. Bebeğin önde gelen kısmının (çoğu kez bebeğin başı) kontrollu bir şekilde çıkarılması gereksiz doğum yolu yırtıkları, doğum yolu kanamalarını ve fetusun zarar görmesini engelleyecektir. Bazen bebeğin doğumunu sağlamak için kesi (epizyotomi) yapılması gerekebilir. Doğumdan sonra plasentanın çıkarılması, rahimin kasıldığının kontrol edilmesi, doğum kanalının kontrol edilmesi, yırtıkların ve/veya kesiklerin dikilmesi doktor tarafından tamamlanır.
Bebeğin ve annenin kontrolu ile tamamlanan doğumum hemen sonrasında anneye emzirme desteği sağlanmalıdır. Mümkünse anne doğum masasında bebeği ile buluşturulmalı ve emzirmesi desteklenmelidir.
Doğum anne ile birlikte bir ekip işidir. Başta anne olmak üzere tüm ekip doğumda istekli, sabırlı ve gayretli olmalıdır.Normal vajinal yoldan bir doğumun gerçekleştirilmesinin anne ve bebek için daha iyi olduğunu gösteren kanıtlar dikkate alınmalı ve anne sadece ağrıdan sakınmak adına sezaryen doğuma karar vermemelidir. Doğum ağrılarının hastanın tahammül sınırlarının aştığı noktada ağrının hissedilmesine engel olan anestezi tekniklerinin uygulanarak (ağrısız doğum-epidural anestezi) ağrıların rahatlatılması mümkün olacağı anneye anlatılmalıdır.
